Türbanlı Kantinciyi ambarda götürdüm..

Merhaba ben Bursadan Hakan.. 34 yaşında kocaman yapılı genelde kadınların bbeğendiği tipte biriyim.. Bahsedeceğim hadise bundan 3 sene evvel başımdan geçmişti. Eski çalıştığım iş yerimin hemen yanında bir mektep vardı… İş yerim ve mektep mesafe olarak merkeze uzak bir konumdaydı. Sabahları dükkanına poğaça almaya sürekli kantine giderdim.. Kantinin işletmecisi olan Ayşe benden 2 yaş büyük, 34 yaşında tipik Türk kadını diyebileceğimiz boyutlarda biriydi.. Açıkçası ilk zamanla pek dikkatime sürüklemedi..

Zira türbanlılara karşı her hangi bir alakam yoktu o zamana kadar. Bana her hangi bir kadın gibi geliyordu türbanlılar… Giyim olarak çağdaş türban dediğimiz stilde giyinen Ayşe, erken yaşta kaçarak evlenmiş dolayısıyla yaşamını yaşayamamış.. Bunu zamanla bana olan ilgisinden kavramıştım.. İlgisi olduğunu öğreniyordum ancak türbanlı biri olduğu için kolay kolay niyet etemiyordum ve açılamıyordum kendisine Alıcı olarak başlayan yakınlaşmamız zamanla ilerledi. Mektep içerisinde sigara içemediği için mektep dışında verdiği sigara molalarına beni çağırır beraber sigara kapsadık. Daha sonra telefon numalarının verilmesi v.s Ama bu olanların hiç biri o gün sabah işe kazançken olanlar için zemin olmamıştı.

Zira sadece havadan sudan konuşmalar yapıyorduk o güne kadar.. 2 sene evvel mekteplerin kapanmasına bir kaç hafta varken Bir sabah yeniden mektebin önüne otomobilimi parkedip alta inerken birinin ismimi seslendiğini duydum. baktığımda kantinci Ayşe idi. Kantine gelen malzemelerin stoğunu yapmak için mektebin karşısında ambar emeliyle yakaladığı bir dükkandan sesleniyordu bana.. Yanında ise kantinde çalışan aynı yaşlarda türbanlı personeli vardı.. Yanlarına gidip daha kahvaltı yapmadığımı sigara için daha sonra gelebileceğimi söyledim.. Ama öğrenmiyordum ki o an bana bir tuzak kurulmuş ve bu bana kendini yıktmaya niyet etmiş  Ne olacak 1 sigarayla bayılmazsın herhalde açlıktan dedi. İstemeyerek de olsa önerisini kabul ettim. ambarın içinde

3 birey sigara içiyorduk. Bütün sigaram bitmesine yakın personeli ben kantine gidip tost makinasının altını yakayım ısınsın diye gitti. Bana ilk başta bayağı bir vaziyetmiş gibi gelen bu mazeretin daha sonra tuzağın parçası olduğunu bilecektim.  Personel gidince ufak bir sesliklik oldu… Sonra derin bir bakışma… Hiç bir şey demeden dolaysız gelip dudaklarıma yapıştı… Sanki hiç erkek görmemiş gibi delicesine öpüyordu.. Kısa bir öpüşme faslından sonra elini dolaysız benimkine attı.. Vakanın şokunu daha atamamışken benimkinin katinci Ayşe’nin ağzında olduğunu görüyordum.  Öyle bir iştahla yalıyordu ki o kadar ayrıntılı saxo sürüklettiğimi anımsamıyordum o güne kadar… Yalarken hiç çabuk etmiyordu..

Yavaş hareketlerle dibine kadar alıp suratıma bakıyordu… Artık neredeyse boşalma kıvamına gelecektim ki ayağa kalkıp ambarın kenarındaki bir masanın üzerine yaslanıp domaldı.. Taktığı çağdaş eşarp ise hala başındaydı. Bakışlarıyla mikiyordu zati o an… Eteğini kendi elleriyle topaldı beline. Altındaki tangavari kilotunu çıkartmak için elimi attığımda bana dur dedi.  Bu rüya burada bitiyor sandığım anda “onu çıkartmadan sadece kenara sürükleyerek sok” dedi. Meğerse en büyük fantazilerinden biri buymuş… Dediğini yaparak kenara sıyırdım ve vıcık vıcık olmuş mamının ağzını direndim… İçine girerken çıkardığı minik iniltiler ben içinde gidip geldikçe böğürtüye dönmeye başlamıştı.. Zevkten ellerini yumruk yapıp masayı yumrukluyordu…

Ders zilinin çalmasına yakın bir zaman olduğunu söyleyerek çabuk etmem konusunda uyardı… Belini yakalayışım ve gidiş gelişlerim artık daha sertleşmeye başladı.. O arada bir kaç şaplak attığımı andırıyorum… Son olarak usuma ellerini kelepçeleme pozüsyonu geldi. O ana kadar benim için fantazi olmayan türbanlı birini yıkma vakayı o an benim için tahrik edici bir gidişat olmuştu.  Büyük bir iştahla kalçalarına boşalırken aniden arkasına dönüp kızar veya istemez diye düşündüğüm suratına boşalttırmaya başladı.. Sonra, son damlaları da yutarak finali yeniden gözlerimin içine bakarak yaptı….

Sex hikayesi Süratlice giyinip toplarlandık. İş yerine geç kalmıştım ama dokunmuştu doğrusu.. O günden 1 hafta sonra doblo stili bir otomobilin içinde daha yıkmıştım.. Mektepler kapandıktan sonra o yaz görüşemedik.. Ertesi sene ise kantin ihalesini başka birinin aldığını bilince üzüldüm.. Daha sonra öğrendimki kocasını vazgeçip başka birine kaçmış…. Darısı yeni kocasının başına