Garson ve Dostu

Artık nihayet zamanı gelmişti. Eşim Ebru ile beraber tatile çıkmak üzereydik. Bu kez Muğla’da minik ama çok hoş bir otel seçmiştik. İki hafta gevşeme, iş yok, buluşma yok. Ama evvel bizden bahsedelim. Takribî 12 yıldır konutluyuz. Eşim Ebru, birkaç yıldır şehrimizde minik ama galibiyetli bir gözlükçü dükkânı işletiyor. Ben beş yıldır kendi vergi danışmanlığımı yapıyorum.

İkimiz de para kazandığımız için parasal olarak oldukça iyi gidişattayız ama ne yazık ki birbirimize ayıracak çok az zamanımız var. Çocuklarımız olmadan onları anneannelerine vazgeçtik havaalanına indik ve ilk andan itibaren Muğla’daki güneşin ve abuhavanın tadını çıkardık. Havaalanında bir taksi tarafından alındık ve otelimize götürüldük. Orada check-in yaptık ve odamıza girdik Balkondan doğrudan denize doğru harika bir manzaraya sahiptik.

Ebru hemen balkona çıktı. Artta durdum ve kollarımı bedenine doladım. Bana sokuldu. Bir vakit manzaranın tadını çıkardık. “Peki bugün ne yapacağız?” diye sordu bana ardı dönmeden. Bir an için saate baktım. “Bence giysilerimizi değiştirip hoş bir şeyler giydikten sonra bir duş alalım, daha sonra ise restoranta ve diskoya göz dolaştıralım. ” dedim. Bana döndü, tebessümdü ve bir öpücük verdi.

“Peki ne giymeliyim?”. Diye sordu. Tipik bir kadın suali diye düşündüm. “Şık, seni görenlerin baştan çıkmasını sağlayacak bir şeyler olsun” diye yanıt verdim. Her zamanki gibi giyinmekte süratli davrandım. Hafif keten pantolon ve bol bir gömlek giymiştim. Ebru hala banyoda meşgulken, çevreye bakmak için kapının dışına çıktım. Kısa bir vakit sonra Ebru odamızdan çıktı. Hayranlığımı güçlükle durdurabildim. Dar siyah bir giysi giymişti.

Dekoltesi çok alttaydı, yalnızca en ehemmiyetli şeyleri gizliyordu ve her şeyden evvel sütyen giymediğini sarihçe emin ediyordu. Bu onun hoş göğüslerini muhteşem bir biçimde ortaya çıkarıyordu. Etek genişti ve dizlerin azıcık üzerinde bitiyordu. Bacaklarını daha da uzun gösteren siyah topuklu kunduralar giydi. “Vay canına, sevgilim, harika görünüyorsun. ” Onu bir alt bir yukarıya süzdüm. “Çok seksi.” Demekle kanaat ettim. “Bana oldukça çekici giyinmemi söylemiştin” diye sırıtarak yanıt verdi.

Ne diyebilirim ki, hangi erkek karısına hava atmayı beğenmez ki? Ben de onu kollarıma aldım ve onunla beraber restoranta gittim. Saklıca çevreme bakındım ve öteki erkeklerin karıma bakışlarından sevinç aldım. Ebru da emin etmese de bu gidişattan hoşlanıyor gibiydi. Masamıza kadar bize eşlik edildi, bir şişe kırmızı şarap sipariş ettik ve yemeğe başladık. Yakışıklı bir Antalyalı olan garsonumuz bize krallık ailesiymişiz gibi davrandı.
Karımın her dileğini dudaklarından okudu. Ancak bir vakit sonra karımın yakasından alt bakmaya çalıştığını fark ettim. Tebessümdüm ve Ebru’ya söyledim. “Peki bu seni rahatsız ediyor mu?” diye sordu. Bir an düşündüm, “Hayır, pek sayılmaz. ” Garsonun Ebru daha iyi kesmesi için evvelkinden daha fazla öne eğildi. Bakışlarını takip ettim ve azıcık gerginleştiğini fark ettim.

Böylece muhteşem bir yemekle harika bir akşam geçirdik. Ebru tatlımızı yedikten sonra, “Şimdi gecenin geri kalanında ne yapacağız?” diye sordu. “Otelin bir diskosu var. Dansa gitmek ister misin?” diye sordum. Bana azıcık muzipçe baktı: “Dans etmek, evet, ama otel diskoları her zaman çok sıkıcı diye yanıt verdi. Bekle bir dakika. ” Ayağa kalktı ve garson olan beyefendinin mutfağa doğru peşinden gitti. Birkaç dakika sonra geri geldi, elimi yakaladı ve beni arda çekti.

“Benimle gel. Daha iyi bir fikrim var” diye fısıldadı bana. Yemek salonundan çıktık ve azıcık afallamışlıkla onun otelin çıkışına doğru yöneldiğini fark ettim. Kapıya vardığında bir taksi çağırdı. Ona denetleyerek baktım. “Güven bana,” demek istedi. Benim yaptığım gibi, taksiye bindik. Sürücüye bir adres verdi ve taksi hemen hareket etmeye başladı. Takribî 15 dakika sonra sürücü azıcık salaş görünümlü bir kulübün önünde durdu.
Taksinin parasını ödedim ve Ebru ile beraber indim. İlk fark ettiğim şey burada yalnızca çiftlerin olduğuydu. “Bunun doğru adres olduğundan emin misiniz?” “Evet, netlikle.” Elimi tekerrür sım sıkı anlamıştı ve beni firmanın ön tarafına doğru sürüklüyordu. İçerisi inanılmaz derecede kalabalıktı… Ebru beni hemen dans pistine çekti ve çok seksi ve kışkırtıcı bir biçimde hareket etmeye başladı. Manzaranın tadını çıkardım ve yavaş yavaş azıcık ısındım, bu yalnızca sıcaklıktan kaynaklanmıyordu.

Bir öteki garsonda burada karıma bakmaya devam etti. Yirmi dakika süresince hengameli bir biçimde dans ettikten sonra mola istedim ve alkol almayı öneri ettim. Bara doğru gittim ve iki alkol sipariş ettim. Ebru’yu hakimiyet etmek için geri döndüğümde, uzun boylu bir erkek ile dans ettiğini gördüm. Hemen ona geri dönmek istedim. Dans pistine giden yolun yarısında, gözlerine bir an için takıldım.

Afalladım, gerçekten güzeline gittiğini fark ettim. Bana seksi bir biçimde tebessümdü ve o adamın bedenine sarıldı. Ne yapacağımı öğrenemeden durdum. Her nasılsa karımın başka bir adamla dans ettiğini ve dans pistinin ortasında sarihçe ona asıldığını görmek beni heyecanlandırdı. Ben de bir kolona dayandım ve onu izlemeye devam ettim. Adamla oynamaktan zevk alıyordu.

Onu kendine doğru sürüklemeye başladığında ve eli sırtından poposuna doğru kaydığında dahi, buna bir son vermek için hiçbir mücadele göstermedi. Gergindim ama gidişattan sevinç aldım ve yapmasına izin verdim. Birkaç dakika sonra ikinci bir adam onlara katıldı. Afallamışlıkla, yemek salonundaki garson olduğunu fark ettim. Ebru ona döndü ve şimdi ikisi arasında dans ediyordu, adamlar tekerrür tekerrür ona değmeye çalışıyordu. O an bunun gerçekten tasarılı bir şey olduğunu kavramıştım. Sanırım otelimizdeki garson karım Ebru’nun niyetini kavramıştı ve bunu tasarılı bir biçimde yaptı. Öteki erkekte onun dostu olmalıydı.

Ebru iki erkeğin arasında seksi bir biçimde dans ettikten azıcık sonra seksi yürüyüşüyle benim yanıma geldi ve kulağıma eğildi. Burada 5 dakika daha bekle ve daha sonra erkekler tuvaletine gel dedi. Ona “Bu gerçekten güzeline gidiyor mu?” diye sordum. Ebru ise “Evet, hem de çok” diye yanıtladı. Dürüst konuşmak gerekirse belki benim ondan daha çok güzelime gidiyordu. Ebru yavaş adımlarla erkekler tuvaletine doğru gitti ve ardından garson ile dostu oraya doğru yöneldi. Neler olacağını az çok anlamıştım. 5 dakika geçti ve tuvalete doğru yöneldim.

İçeriye girdiğimde bir kısımda tangır tungur sesler geliyordu ve Ebru’nun orada olduğunu kavradım. Anlaşılan garson ve dostu Ebru ile sevişiyorlardı. Seslerin geldiği kabine doğru ilerledim ve sesler gitgide daha da netleşiyordu. İnlemelerinden bu kadının netlikle karım Ebru olduğunu daha net anlamıştım. Kabinin kapısını açtığımda karşılaştığım manzara ise yaşamımda şimdiye kadar zekama en net kazınan en net anı olmuştu. Garson ve dostu karım Ebruyu duvara yaslamışlar, biri göğüslerini yalıyor değişiği ise eteğinin altından karımın amını yalıyordu.

İlk baş kısa süreli şok yaşasam da kısa vakit içerisinde bu gidişattan zevk almaya başladım ve Ebru geç olsa da benim geldiğimi farketti. Gözlerimin içine bakarak “Bu gerçekten güzeline gidiyor mu?” diye sordu. Azıcık evvel benim ona sorduğum suali bana yöneltmişti ve ben de onun bana verdiği yanıtın benzerini verdim. “Evet, hem de çok” … Garson ve dostu hala onu büyük bir zevkle yalamaya ve zevkten çıldırtmaya devam ediyordu. Garson daha fazla direnemeyerek onu dizlerinin üstüne çöktürdü ve büyük bir iştahla sikini ağzına verdi. Ebru’yu ilk kez böyle gördüm. Daha evvel benim sikimi hiç böyle iştahla yalamamıştı. Karımın içinde büyük bir orospu barındırdığından işte o zaman emin oldum. Sikleri iyice taş gibi olduktan sonra karımı ikisi de gözümün önünde çatır çutur siktiler. Evvel garson daha sonra ise dostu karımı kabinin duvarına yaslayıp amını sikti.

Karım Ebru’yu ilk kez bu kadar azgın ve mutlu olmuş gördüğüm için bu benim çok güzelime gitti. Bir sonraki tatilimizde daha aşırısını yapmak için ikimizin de içinde büyük bir arzu ve istek var.