Beden Dersinde Matematik Öğretmenime Verdim
Matematik hocamız mektebin hocaları arasında en genç ve en yakışıklı olanı. O kadar yakışıklı ben hocama aşık olmuştum. Daha evvel matematik dersini hiç beğenmeyen her ders arka sıralara kaçıp uyuklayan ben artık hocam sayesinde dersi can kulağıyla dinliyor ve genelde en ön sırada oturuyordum. Derslerinden çok zevk alır, onunla kendimi yalnız bir adada düşlerdim hep. Mektep sonraları başka bir deyişle akşamları genelde akşam saatlerine kadar mektepte kalır, yarın ki dersler hakkında anlatım yapardı kendine. Arada bende kalırdım akşam mektepte nede olsa mektebin voleybol ekibinde yer almaktaydım. Yeniden bir akşam voleybol antremanından çıktık. Soyunma odasına evvel erkekler sonra biz girdik. Annem beni aramıştı ve acil eve gelmemi istemişti, tez ediyordum ama sırada duş alacak çok kız vardı. Usluk yapıp erkeklerin duş odasına gittim. Zati kimse kalmamıştı mektepte.
Saçımı yıkamayı tamamladığımda bir ses duydum. “Buket, daha hazırlanmadın mı? Benim bir buluşmaya yetişmem gerek buket!” bunları dinlediğimde banyonun kapısı açıldı. Matematik hocam banyonun ortasında ayakta duruyordu. Ben de duşun altındaydım. Tazyikli su bedenimden kocaman damlalar halinde süzülüyordu. Duşu kapattığımda görüntümün nasıl olduğunu çakmıştım. Matematik hocamın önündeki kabartı da dikkatime sürüklemişti. Bana doğru iki atım attı. Göz göze geldik. Gözleri gözümde ve ağzımdaydı. Azıcıkçık eğilerek elleriyle başımı yakalayıp ağzımı ağzını tutukladı. Dili, dudaklarıma üzerini geziyor, ağzımı karıştırıyordu. Beni öperken bir eli göğsümü avuçlamış, memelerimin ucunu eziyordu. Matematik hocamın ellerini hey çok sevmişimdir. Şimdi o eller benim bedenimi okşuyor ve bunu büyük bir ustalıkla yapıyordu. Hocamın eleri yavaş yavaş alta doğru kayıyordu. Şimdi uzun parmakları bütün amımın üzerindeydi.
Evvel avuçlar gibi oldu, sonra amımın ortasını usulca yararak içini okşamaya başladı. Suyun iyice tahrik ettiği bedenim hocamın içeri girmesiyle beraber patlamaya hazır bir volkan olmuştu. Hareketlerimi düşünerek değil de sezerek yapıyordum. Birkaç dakika sonra hocam beni kucağına almış, duvara dayamıştı. Bacaklarımı beline sararak kenetlemiştim. Onun sağ elleri kalçalarımı avuçlamış, parmaklarını geçirircesine hoyratça kaba etlerimi okşuyordu. Ben üryandım, o giyinikti. Çok ivedi soyunduğunda, kapkara kıllarının içinden kocaman sikini ve şişmiş taşaklarını gördüm. Etkilenmiştim. Gözlerimi alamıyordum. Buz fırat bu haliyle çok seksiydi. Bana “gel buraya” deyip lavabonun önüne götürdü. “Eğil, domal, bacaklarını ayır azıcık” dedi. Dediklerini yaptığımda hocamın arkadan dilini amcığıma soktuğunu, bir kuzunun annesinin memesini emer gibi dudaklarıyla amıma asılarak emdiğini fark ettim. Fazla zevk alıyordum. Lavaboya tutunmuştum.
Bir yandan da aynada suratıma bakıyordum. Dudaklarımı ısırmıştım, burun deliklerim de açılıp kapanıyordu. bir çığlık attığımda hocamın baş parmağını göt deliğime hissettim. Hala amcığımı yalıyordu, yalarken de parmağıyla göt deliğime darbeler atıyordu. Kendime vazgeçtim. Hocam şimdi de elleriyle kalçalarımı ayırmış, göt deliğimi büyük bir iştahla yalıyordu. Kendimden geçmiştim. Boşaldığımı hissettim. Amcığımdan gelen sular baldırlarımdan süzülüyordu. Hocamın ayağa kalkıp sikini amıma yerleştirdiğini duyumsadım. Birden koca sikinin amımda boş yer vazgeçmediğini düşündüm. Ta ucuna kadar amımdan sikini çıkarıyor, sonra gene süratle amıma giriyordu.
Hocamla sikişirken aynadaki suratımda zevk ve acı darmadağınıktı. göt deliğimin üzerinde bir sıcaklık dinlediğimde, hocam sikini göt deliğimi yaslamıştı ve spermlerini fışkırtmıştı azıcık. Bana “korkma, şimdi götüne gireceğim!” dedi. Fazla heyecanlanmıştım. Muhakkak etmemeye çalışıyordum. Sikini göt deliğime yaslayıp usulca zorlayarak girecekti, öğreniyordum. O kocaman sikin daracık götümde neler yapacağını. Derken hipotez ettiklerim oldu. Feci canım yanıyordu, “alışınca götünden daha çok sikilmek isteyeceksin!” diyordu. Hocamın sert kalçalarımın arasında göt deliğime girmesi ne kadar sürdü öğrenmiyorum, beni elleriyle karnımın altından sikine doğru bastırıyor, taşakları ise götüme çarpıyordu.